Texas Valisi öncülüğünde ‘ABD’den ayrılalım’ sesleri

Cemal Demir

 

 

muhafazakar gruplar ülke genelinde federal hükümetin vergi ve harcama politikasını protesto ederken, Texas’tan ayrılık sesleri yükseldi. Texas Valisi Rick Perry’nin de bağımsızlık imasında bulunması şok etkisi yaptı.

 

 

Cumhuriyetçi muhafazakar gruplar tarafından ABD’nin dört bir tarafında düzenlenen “çay partisi (tea party)” eylemlerinin en dikkat çekeni ve en üst düzey katılımlısı Texas’ta yapıldı. Eyleme bizzat katılan Texas Valisi Rick Perry, Amerikan federal hükümetine karşı, “eyalet haklarını” hatırlatan dikkat çekici bir konuşma yaptı, bağımsızlık imasında bulundu. Texas Valisinin konuşması kalabalıkça sık sık, “birlikten ayrılalım!” sloganlarıyla kesildi. Eyaletteki üç ayrı çay partisi eylemine katılan Perry, eyalet başkenti Austin’deki mitingde, Washington’daki yetkililerin ABD’nin kurucu babalarının sınırlı hükümet prensibini çiğnediğini savundu. Federal hükümetin Amerikalıları vergiler, kamusal harcamalar ve borçlarla boğduğunu söyledi. Eyleme katılanların çoğunluğu ellerinde Barack Obama’nın 787 milyar dolarlık ekonomiyi canlandırma paketi ile alay eden pankart ve dövizler taşıdı. Eyleme katılanları “vatanseverler” olarak niteleyen Perry’nin gösteri sonrası medya mensuplarına yaptığı açıklamada, Texaslıların sabırları taştığında birlikten ayrılmak isteyebilecekleri uyarısında bulunması ise büyük yankı yaptı.

“Birçok farklı senaryolar” var diye konuşan Perry, “Harika bir birliğimiz var. Kesinlikle bunu bozmak için bir neden yok. Ancak Washington Amerikan insanının hayatına bu şekilde burnunu karıştırmaya devam ederse ne olacağını kim bilebilir. Texas oldukça özel bir eyalet ve oldukça bağımsız olduğumuz birçok konu var” dedi. Texas’ın ABD’ye 1845 yılında katıldığını hatırlatan Perry, bu katılımda yapılan anlaşmanın eyalete istediği zaman birlikten çekilme hakkı verdiğini de iddia etti. Ancak Texas eyalet kütüphane ve arşiv komisyonu, birliğe katılma anlaşmasında, çekilme hükmü bulunmadığını açıkladı. Texas, Amerikan iç savaşı sırasında 1861 yılında birlikten ayrıldı ancak 3 yıl sonra birlik yanlısı kuzeylilerin zaferinden sonra yeniden ABD’ye katılmıştı.

 
Eyalet Hakları tartışması da kızışıyor

 
ABD Anayasasının 1791 yılında kabul edilen 10’ncu değişik maddesi(10th Amendment) eyalet haklarını federal hükümete karşı garanti altına alıyor. Ancak son yıllarda, federal hükümetin anayasal yetkilerini aşarak eyaletlere ait hak ve yetkilere müdahale ettiği yönünde şikayetler artıyor. Özellikle bazı güney eyaletleri, eyalet hakları (state rights) konusunda oldukça duyarlı. Texas Valisi Rick Perry, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir toplantıda da, “Milyonlarca Texaslı, Washington DC’nin buraya kadar gelerek bize Texas’ı nasıl yönetmemizi söylemesinden bıkmıştır. Federal hükümetin, vatandaşlarımızın hayatına ve eyalet haklarına müdahalede yetkilerini aştığına inanıyorum” diye konuştu. Cumhuriyetçi taban özellikle, OBama yönetiminin vergi politikası ile ekonomiyi canlandırmak için yapmayı planladığı kamusal harcamalarının, federal devleti büyütmeye yönelik olduğu gerekçesiyle ülke çapında çay partisi eyemleri yapıyor. Amerikalı koloniler, İngiltere Kralının çay vergisine karşı çıkarak 16 Aralık 1773 günü Boston’a gelmiş 3 gemi dolusu çayı, Boston limanına dökmüşlerdi. Tarihe Boston Çay Partisi olarak geçen bu eylem, ABD’nin İngiltere’den bağımsızlık mücadelesinin kıvılcımı sayılıyor.

Kuzey Güney savaşı da eyalet hakları tartışmasından çıkmıştı

ABD, 1860’lı yıllarda yaşadığı iç savaşa kadar gevşek bir federasyon şeklindeydi. Ancak Abraham Lincoln’un güney eyaletlerinde köleliği yasaklayan kararı, kölelik uygulamasını devam ettiren güney eyaletleri tarafından, federal devletin yetki aşımı olarak yorumlandı. Bu sebeple Amerika Birleşik Devletlerinden ayrılan güney eyaletleri Virginia eyaletinin başkenti Richmond şehrini başkent kabul eden Konfederasyon Devletini ilan ettiler. Bunun üzerine kuzeydeki “Birlik eyaletleri” ile güneydeki “konfederasyon eyaletleri” arasında 4 yıl süren iç savaş başladı. Abraham Lincoln’un başkanlığındaki birlik eyaletlerinin kazanmasıyla ABD birliği yeniden tesisi edildi. Ancak federal hükümetin yetkileri de iç savaş öncesine göre daha fazla arttı. Bu sebeple Lincoln, ABD’nin ikinci kurucusu kabul ediliyor.

 

 

Bu makale www.turkishjournal.com den alıntılanmıştır.

Previous post 2009: The Year America Discovered Mexico
Next post Secret Wars: Pentagon $50 Billion “Black Budget” Reaches for the Sky

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.